
Valencia Gezi Rehberi
İspanya’nın en büyük limanına sahip olan Valencia, M.Ö. 138 yılında Romalılar tarafından kurulmuş. 714 yılında Arap egemenliğine girmiş olan şehir, 1238’de Aragon Kralı tarafından fethedilinceye kadar Müslümanlar’ın yaşadığı bir şehir olmuş. Tarihi yapısı dışında sahilleriyle de deniz turizmi için insanlar Valencia’yı tercih ediyor. Las Fallas ve La Tomatina gibi iki dünyaca ünlü festival, Valencia’da düzenleniyor.
Gezilecek Yerler
Şehirde hem tarihi binalar, hem de modern binalar bir arada bulunuyor. Gezilecek yerler daha çok El Carmen bölgesinde. Eski Şehir’de tarihi yapılar bulunduğu gibi çok sayıda otel, kafe ve restoran da yer alıyor. Şehri gezmenin en kolay yolu otobüsler. Görülmesi gereken yerlerin birbirine yakınlığı sebebiyle yürüyerek de şehri gezebilirsiniz. Aynı zamanda şehirde metronun da gelişmiş olduğunu belirtip; Arnavut kaldırımlı sokakları, parkları ve caddeleriyle Valencia’da gezilecek yerlere geçelim.
Torres de Serranos
14. yüzyılda şehri korumak amacıyla inşa edilmiş olan yapı, hapishane olarak da kullanılmış. Şehrin sembol yapılarında biri olan Torres de Serranos, aynı zamanda şehrin önemli festivallerinin başlangıç noktası.
Plaza de Toros de Valencia
1859 yılında tamamlanmış olan Plaza de Toros de Valencia, 48 bölümden oluşuyor. Kapasitesi 12 bin kişi olan arena 17,5 metre yüksekliğinde. Boğa güreşlerine katılan matadorların eşyalarının sergilendiği bir müze de olan arena, İtalya’daki Kolezyum ve Fransa’daki Nimes Arenası ilham alınarak yapılmış.
Ciudad de las Artes y las Ciencias
Ciudad de las Artes y las Ciencias yani Sanat ve Bilim Şehri şehrin modern yüzünü oluşturuyor. 1996 – 1998 yılları arasında Turia Nehri kıyısında inşa edilmiş olan komplekse daha sonra Opera ve Sahne Sanatları Binası gibi binalar da eklenmiş. Yapıda gözlem evi, akvaryum, bilim müzesi, açık hava galerisi, köprü ve etkinlik alanı bulunuyor.
Torres de Quart
14. yüzyılda yapılmış olan kalenin kuleleri 15. yüzyılda dikilmiş. Zamanında hapishane olarak da kullanılan yapı güzel bir Valencia manzarası için gidilebilecek noktalardan. Kulelere çıkmanın biraz yorucu olduğunu söyleyelim.
La Lonja
Tarihi ipek çarşısı olan La Lonja, 1469 yılında kurulmuş. Gotik tarzdaki yapı bugün de alışveriş merkezi olarak hizmet veriyor.
Mercado Central
20. yüzyıl başlarında inşa edilen pazar, halen ilk günkü canlılığını korumakta. Restoranlar, hediyelik eşya dükkânları yine bu pazarda yer alıyor.
Ladro Porselen Müzesi ve Fabrikası
Porselenleriyle ünlü şehirde, porselenin yapımına tanık olabilir, müzeyi inceleyebilirsiniz.
Bioparc Valencia
Turia Nehri kıyısındaki bu parkta hayvanat bahçesi, bahçe ve yapay göl 10 hektarlık bir alanı kaplıyor. Diğer hayvanat bahçelerinden ayıran özelliği hayvanlarla insanlar arasında bir kafes, bir engel yokmuş hissi.
Albufera Doğa Parkı
Şehrin 12 kilometre güneyinde bulunan Albufera Doğa Parkı, Albufera Gölü’nü de içerisinde bulunduruyor. Bu parkta nadir kuş türlerine rastlanılabilir. Doğa Parkı içinde otobüs turu yapıp, ekosistemi tanıyabilirsiniz. Dilerseniz bot turu da yapılabiliyor. Park yakınlarındaki El Parmar Köyü Valencia mutfağının en önemli lezzeti olan pealla’nın bu köyden çıkması sebebiyle önemli.