Üsküp Gezi Rehberi
Üsküp, Makedonya’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehridir. Kent ortadan geçen Vardar Nehri ile ikiye ayrılmaktadır. Burası ülkenin pek çok anlamda merkezi olan bir yerleşim merkezidir. Kültürel ve ekonomik, politik, akademik alanlarda ülkenin merkezi konumundadır. Üsküp yaklaşık 600 sene kadar Osmanlı himayesinde kalmış olan bir kent. Durum böyle olduğundan bu kentte hatta tüm ülkede Osmanlı etkisine rastlamak mümkün. Türkiye’den buraya seyahate gidildiğinde yabancılık çekmemek sanki bu etkiden dolayı gibi geliyor insana. Üsküp sokaklarında birçok farklı kültür bir aradadır ve Türkçe muhabbetlere de oldukça sık rastlanmaktadır.
Üsküp Gezilecek Yerler
İnsan Üsküp’te gezerken tarihin içinden geçiyor gibi hissediyor. Aynı zamanda yemyeşil doğa gezilerinizde size sürekli eşlik ediyor. Vardar Nehri bu şehri ikiye ayırmış ve eski-yeni şehir kavramı ortaya çıkmış. Burada gezerken heyecan, hayranlık ve şaşkınlık bir arada oluyor. Bu mükemmel kentte gezilmesi gereken yerlerin başında; Eski Pazar, Taş Köprü, Üsküp Kalesi, Makedonya Meydanı, Makedonya Arkeoloji Müzesi, Davut Paşa Hamamı ve Rahibe Terasa Anı Evi gelmektedir.
Eski Pazar
Tarihi yaşamak isterseniz Eski Pazar’a mutlaka gitmelisiniz. Sanırım günümüzdeki tüm imkanlar kullanılsa bile buranın yaşattığı tarihi his elde edilemez. Burada yer alan yapılar en fazla iki katlıdır. Arnavut kaldırımlar sizleri karşılarken karşılıklı minik dükkanlar sizi zamanın gerisine ve en derinine çekmektedir. Eski Pazar’da Şar Dağı’nın soğuk sularının aktığı çeşmeler, havada yer alan köfte kokusu ve tarihe uzanan bir yolculuk vardır.
Taş Köprü
Taş Köprü Üsküp’ün simgesi haline gelmiştir. 220 metre uzunluğunda ve 6 metre genişliğinde olan Taş Köprü 1944 senesinde Naziler tarafından patlatılarak yıkılmak istenilen bir yer olsa da Üsküp kurtulduğunda bu patlayıcılar sökülmüş ve köprü de ayakta kalmıştır. Üsküp gezinizde neredeyse 600 yıllık olan bu köprüyü görmeli ve şehrin iki yakasını nasıl birbirine bağladığına tanık olmalısınız.
Üsküp Kalesi
Eğer tüm şehri ayaklarınızın altında hissetmek ve oldukça eski bir yapıya tanık olmak istiyorsanız Üsküp Kalesi’ne mutlaka uğramalısınız. Kalenin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte 6. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Ancak o dönemde bir deprem meydana gelmiş ve kale yıkılmış. Yıkılan kale 10. yüzyılda tekrar inşa edilmiş ve 1963 yılındaki depremde maalesef yine hasar görmüş. Ancak onarımı yapılan kale ayakta kalmayı başarmış. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de bahsedilen Üsküp kalesi, tarihi yönü ve şehir manzarasıyla uğranılması gereken yerlerden biridir.
Makedonya Meydanı
Şehirlerin meydanları bize göre önemlidir. Makedonya Meydanı da şehirde yer alan en büyük ve oldukça renkli bir meydan. Meydan, Vardar Nehri kıyısında yer alıyor. Meydanda aynı zamanda şu an ticaret merkezi olarak kullanılan Ristik Sarayı da var. Üsküp’ün tarihi miraslarını ve meydanın renkli dünyasını görmeden Üsküp’ten ayrılamamalısınız.
Makedonya Arkeoloji Müzesi
Müze gezmeyi sevenler için mükemmel bir adres olan Arkeoloji Müzesi, Üsküp 2014 Projesi kapsamında açılmış. Müzenin bembeyaz ve heybetli görüntüsü oldukça güzel. Müzede Antik Döneme, Orta çağ ve Osmanlı Dönemine ait olan 6000’den fazla eser yer almaktadır. Burada aynı zamanda Büyük İskender’in Lahdi’nin kopyasını da bulabilirsiniz. Balmumu heykeller, tarihin neredeyse her dönemine ait paralar, tarihi resimler ve daha pek çok kıymetli eser müzede sizleri karşılıyor.
Davut Paşa Hamamı
II. Beyazıt’ın sadrazamı olan Davut Paşa tarafından yaptırılmış olan hamam bugün sanat galerisi olarak kullanılıyor. İçinde 14. ve 19. yüzyıllar arasında yapılmış olan eserler sergileniyor. Burada hem tarihin yansımasını görmek hem de içinde yer alan kıymetli eserleri incelemek mümkündür.