Salzburg Gezi Rehberi
Aynı adı taşıyan ilin başkenti ve Avusturya’ya giriş kapısı, Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri olan Salzburg sahip olduğu muhteşem şehir mimarisi ile popüler turistik destinasyonlardan biridir. Wolfgang Amadeus Mozart’ın doğum yeri olarak müzik dünyasında özel bir üne sahip olan bu güzel şehir Salzach Nehri’nin her iki kıyısını süsleyen harika bir yerdir. Salzburg Alpleri’nden 1.853 metre uzunluğundaki Untersberg’in egemen olduğu kuleleri ve kubbeleri ile unutulmaz bir güzelliğe hakim olan doğal manzaralara kapı aralayan bir şehir. Tarihi eski kenti, dar ortaçağ sokakları ve çarpıcı avluları ile keşfedilmesi gereken bir yer olan Salzburg’u her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.
Mozart’ın Doğduğu Yer
Salzburg’daki 9 numaralı Getreidegasse, Wolfgang Amadeus Mozart’ın 27 Ocak 1756’da doğdu yerdir. Bugün, Mozart’ın doğduğu ev, bir zamanlar Mozart ailesinin de yaşamlarını sürdürdüğü bir dizi ilginç yaşam alanlarına ev sahipliği yapıyor. Şimdilerde büyüleyici bir müze olan ev, Mozart’ın keman, portreleri ve sayısız eserlerinin sergilendiği yer olarak ziyaretçilerine hizmet veriyor. Müzenin ikinci katınca Mozart adlı tiyatro ve pek çok başarısını gösteren minyatür sergiler gösterilmektedir.
Residenzplatz
Salzach’ın güneyinde Salzburg’un eski kentinin tam kalbinde, şehrin en büyük meydanlarından biri olan Residenzplatz bu güzel şehrin sunduğu birçok turistik bölgeyi keşfetmek için en uygun yedir. Meydanın odak noktası, 1661 yılında bir İtalyan heykeltıraş tarafından mermerden yapılmış olan çarpıcı Barok çeşmesidir. Meydana çıkan bitişik sokaklarda teraslı butik kafeler ve butik mağazalar bulunmaktadır. Ayrıca Salzburg Katedrali ve şehrin prens piskoposlarının eski sarayı olan Residenz binası meydana yakın konumda bulunmaktadır. Kentin ana cazibe merkezi olan meydanda yılbaşı partileri, Noel Pazarı ve çeşitli kutlamalar yapılmaktadır.
Residenz ve Residenzgalerie
Salzburg Residenzplatz’ın batı yakasına hakim olan kentin bir zamanlar güçlü Prens Piskoposluklarının eski sarayı Residenz 1596 ve 1619 yılları arasında inşa edilen görkemli bir saraydır. Üç tarafı çevrili bir avlu etrafına inşa edilen saray 1710 yılında eklenmiş büyük bir cepheye sahiptir. Geç Barok ve Erken Neo-Klasik bir mimaride dekore edilmiş muhteşem dairelere ev sahipliği yapmaktadır. Yapı içerisinde yer alan sayısız nefis duvar ve tavan resimleri, zengin sıva süslemeleri ve göz alıcı şömineler mutlaka görülmelidir.
Neugebaude
Salzburg Residenz’in karşısında, 1602 yılında Başpiskopos’un misafirhanesi amacıyla inşa edilen yapı kentin görülmeye değer bir diğer yapısıdır. Burayı popüler kılan özelliklerin başında, 1702 yılında inşa edilen ve günde üç kez Mozart’ın geniş repertuarından çalınan 35 adet çanın bulunmasıdır diyebiliriz.