
Saksonya Gezi Rehberi
Saksonya eyaleti, Almanya’nın doğusunda bulunan, Çek sınırına yakın olan bir eyalet. Başkenti Dresden olan eyalet kuzeyde Brandenburg ve Berlin, güneyde ise Bavyera ile komşu. Eyalet, Dresden bölgesi, Chemnitz bölgesi ve Leipzig bölgesi olmak üzere üç bölgeye sahip. Saksonya eyaletinin başlıca şehirleri; Dresden, Leipzig, Chemnitz, Zwickau, Görlitz ve Plauen.
Gezilecek Yerler
Saksonya’yı gezerken 1000 yıllık bir tarihin ve kültürün izleri görülebilir. Tarih boyunca Saksonya eyaleti; ünlü besteciler, mimarlar ve sanatçılar yetiştirmiş. 500’den fazla müzesiyle, kültür ve sanat etkinlikleriyle Saksonya dünyanın önemli kültürel bölgelerinden biri. Yüzlerce yıllık pazarlar ve tarihi binaların yanında el sanatları da Saksonya’nın önemli değerleri arasında. Vogtland el yapımı müzik aletleriyle, Plauen dantelleriyle, Glashütte saatleriyle, Erzgebirge ahşap işçiliğiyle ve Meissen porseleniyle dünyada haklı ün sahibi. Saksonya’nın sıradağlarında kış tatili yapılabilirken, diğer mevsimlerde de dağcılık, yürüyüş gibi aktiviteler yapılabilmekte.
Dresden
Elbe Nehri üzerindeki şehir, Saksonya’nın başkenti. Şehirde barok ve rokoko mimari tarzının en güzel örnekleri görülebilir. Hatta bu sebeple Dresden, mücevher kutusu olarak anılıyor. Şehirdeki saraylar, kubbeler, kiliseler şehrin siluetini oluşturuyor.
Frauenkirche
İl k kez 11. yüzyılda Romanesk tarzda inşa edilen kilisenin anlamı Kadınlar Kilisesi. Daha sonra 1727’de yıkılıp yerine daha büyük bir kilise inşa edildi. Barok tarzı görünümüne George Baehr tarafından kavuşturuldu. Bu kilisede, kilise için özel üretilen orgla 1736 yılında, Johann Sebastian Bach bir resital de vermiş. 96 metrelik kubbesi oldukça dikkat çekici olan kilise 1945’te bombalanarak ağır hasar almış. 1720 yılındaki planlara göre tekrar inşa edilen kilise 2005’te tekrar hizmete açılmış. Girişteki Martin Luther heykelinin fotoğrafını çekmeyi ve kilisenin kubbesinden şehir manzarasını izlemeyi unutmayın.
Residenzschloss
Residenzschloss yani Kraliyet Sarayı 1709 – 1722 yılları arasında inşa edilmiş. Dresden Kalesi olarak da biliniyor. Burada yüzyıllarca Saksonya’yı yöneten Wettin hanedanlığı yaşamış. Şehirdeki diğer yapılar gibi II. Dünya Savaşı sırasında büyük hasara uğrayan yapının renovasyonuna 1960’da başlanmış ve 2013 yılında tamamlanmış. Kalenin içerisinde 5 farklı müze var. Grünes Gewölbe’de Avrupa’nın en değerli eserlerinden örnekler ve baroktan klasisizme kadar çeşitli dönemlerden kıymetli parçalar var. Münzkabinett’de aralarında Picasso, Rembrand ve Michelangelo’nun da bulunduğu sanatçılara ait 300 bin parçadan fazla eser görülebilirken, Rüstkammer silah ve cephane koleksiyonu incelenebilir. Türckische Cammer ise Türkiye dışında Türk eserlerinin görülebileceği en zengin koleksiyonlardan biri.
Zwinger Sarayı
August döneminde 1700’lü yıllarda, rokoko tarzında yapılan saray geniş avlusuyla ünlü. Bu avluda bahçeler, çeşmeler ve köşkler yer alıyor. Sarayda kraliyet ailesinin sanat koleksiyonu ve porselen müzesi görülebilir. Avlusundan sonra müzeleri görün ve terasta sarayın keyfini çıkarın.
Fürstenzug
Saksonya Krallığı’nın yönetenleri anlatan eser dünyanın en büyük porselen eseri olarak biliniyor. 1871 – 1876 yıllarında yapılan resim, hava koşullarından etkilenmemesi için 1904 – 1907 yıllarında porselen ile tekrar yapılmış. Eserin uzunluğu 102 metre.
Leipzig
Bu şehir Johann Sebastian Bach’la anılıyor. Avrupa’nın önemli kültür ve tarih şehirlerinden biri.
St. Thomas Kilisesi
12. yüzyılda kurulan kilise 1884 – 1889 yılları arasında yenilenmiş. Kilisenin kulesi 68 metre yüksekliğinde. Zamanında Martin Luther burada konuşma yapmış. Johann Sebastian Bach yaklaşık 30 yıl burada çalışmış. Kemikleri bu kilisede bulunuyor.
Bach Müzesi
St. Thomas Kilisesi’nin karşısında yer alan müze, Bach’ın hatırasını yaşatmak için kurulmuş.
Leipzig Hayvanat Bahçesi
1878’de açılan hayvanat bahçesi farklı konseptleriyle ve kapalı yağmur ormanı alanıyla ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Uluslar Muharebesi Anıtı
120 bin kişinin öldüğü 1813’teki Leipzig Muharebesi anısına yapılan anıt, 91 metre yüksekliğinde.
Aziz Nikolai Kilisesi
1165 yılında yapılan ancak 16. yüzyılda gotik bir kiliseye dönüştürülen yapıya 18. yüzyılda barok stilde bazı eklemeler yapılmış. Johann Sebastian Bach bu kilisede de çalışmış ve pek çok kez konser vermiş.
Leipzig Operası
1693 yılında yapılan opera binası, dünyanın en eski opera sahnelerinden biri. II. Dünya Savaşı’nda yıkıldıktan sonra 1956’da tekrar yapımına başlanmış bina 1273 seyirci kapasiteli.