Mardin Gezi Rehberi
Asırlardan bu yana ülkemizin yer yanı farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bugün Güney Doğunun bir incisi olan Türkiye’nin en kalabalık ilk 10 şehrinden biri Mardin hakkında bahsedeceğiz. Mardin gerek bulunduğu konum itibariyle gerekse sizi o döneme götüren tarihsel dokularıyla turist ve yerlilerin büyük ilgisini çekiyor. Mardin’in evleriyle meşhur ilçelerinden biri olan Midyat, taş evlerinin güzelliğiyle sizi büyülüyor. Doğa harikalığıyla gözlerimizi şenlendirirken en leziz tatlarıyla da karnımızı doyurmaktan geri kalmıyor. Bilirsiniz doğu bölgeleri yemeklerinde genellikle eti tercih ederler. Bu kuralın dışına çıkan soğan kebabı, soğanların ikiye ayrılıp aralarına kıyma koyulmasıyla yapılan bir yemektir. Sembusek; bizim lahmacun ve pidenin karışımı olarak düşünebileceğimiz hamur arası kıymanın fırınlarda pişirilerek yapılan yöresel yemeğidir. Kahve sevdalısı olanlar için de Mırra isimli Türk Kahvesinin daha sert olan çeşidini öneririz. Türk kahvesi içip ayılamayan dostlarımıza şiddetle tavsiye ediyoruz, küçük fincanlarda olmasına rağmen tek seferde sizi canlandırır. Karnımızı doyurduktan sonra şimdi de gezme zamanı, Mardin için hazırladığımız gezi notlarını keyifle okumanızı isteriz.
Durup Nefes Almak İçin Gelüşke Hanı
İstanbul’da yaşayanların aşina olduğu kapalı çarşı kadar olamasa da Gelüşke Hanı dokusuyla kendisini diğer hanlardan ayırıyor. Tarihi bir han olduğunun altını çizelim. Eski zamanlarda bir dönem hayvanlar için ahır olarak kullanılıyormuş. Ünlü girişimci Veli Güneş bu duruma el atarak hanı restore ettirmiş ve han bugünkü duruma gelmiş. Han içerisinde gezdiniz yoruldunuz biraz dinlenmek istediniz, açık hava tercih ediyorsanız hanın bahçesinde, kapalı alan tercih edecekseniz iç bölümünde yer alan çay bahçelerine oturup tarih kokan bu yerde hem dinlenip hem de çayınızı keyifle yudumlayabilirsiniz.
Mardin Müzesi
Demiştik Mardin buram buram tarih ve medeniyet kokan bir şehir. 1895 tarihinde başpapaza hizmet etmesi için yaptırılıyor. Restore edilerek 2000 yılından bu yana müze olarak kullanılıyor. Müze 3 katlıdır ve her katında farklı medeniyet ve dönemlere ait eseler günümüze taşınmış. İlk katta danışma, sunumlar için konferans salonu ve müzenin korunmasından ve yönetimden sorumlu idari bölüm, yemekhane ve laboratuvar bulunmaktadır. 2. katta yer alan Roma dönemlerine ait eseler oldukça dikkat çekiyor, çeşitli işlemelerle birlikte etnografı eserlerle süslenmiş. Üst katta ise Sürekli Köyü’nde yapılan kazılar sonucunda bulunan defineler bulunuyor.
Eskilerde insanlar gümüşlerini, mücevherlerini ve altınlarını yerin altına saklayarak onları muhafaza ediyorlardı. Bu kadar tarihi eser hırsızlarında maalesef gözünü karartmış durumda. Kırk Haramilere ait olduğu düşünülen 2 altın kemer ve 1 adet sikkeyi çalıyorlar ve sonunda yakalanıyorlar. Sergilenen eserler arasında Mardin yöresine ait kıyafetler, savaşlarda kullanılan kılıçlar, tespih ve bakır eşyalar bulunuyor. Mardin Artuklu Üniversitesi‘ne bağlı eğitim merkezi olarak da kullanılıyor. Mardin Müzesi, Cumhuriyet Meydanı’nda yer almaktadır.
Ulu Camii
Mardin’de yer alan camiler arasından en eski olanıdır Ulu Camii. Mardin Ulu Cami’nin diğer bir adı da Cami-i Kebir’dir. Artuklu’lardan günümüze kadar varlığını sürdürmüş olan bu cami 1190 yılında dönemin Artuklu Hükümdarı tarafından yaptırılmıştır. Camiye giriş iki ayrı kapıdan yapılıyor. Eğimli bir arazide bulunmaktadır, bu sebepten ötürü camide yükü desteklemek için yapılmış duvarlar bulunuyor.
Avlu içindeki çeşme adeta insan ömrünü simgeliyor. Su kaynağından çıkıyor ve küçük havuza geçiyor. Burada gelişimini tamamladıktan sonra yetişkin olmak için biraz daha büyük olan havuza geçiyor. Artık buradan sonra mezar şeklindeki üçüncü ve son havuza gelerek kaçınılmaz sonu tamamlıyor.