
Diyarbakır Gezi Rehberi
Diyarbakır Türkiye’nin en kalabalık şehirlerinden birisidir. Kışın oldukça soğuktur. Yazın da sıcak bir iklime sahiptir. Doğal güzellikleri ve tarihi mekanları bakımından da oldukça seçeneğe sahiptir. Bu şehre giden insanlar buranın nefesini içlerine çektikleri zaman mest olurlar. Yemekleri, kültürü, doğal güzellikleri ve insanlarının sıcak kanlılığıyla Diyarbakır oldukça mükemmel bir şehirdir.
Diyarbakır’ın Tarihi
Diyarbakır şehri hem Anadolu hem de Mezopotamya’nın geçiş bölgesi konumundadır. Tarihi de oldukça eskilere dayanır. Arkeolojik kazıların göstermiş olduğu doğrultu da yontma taş ve mezolitik dönemin etkileri bu şehir de görülmektedir. Mağaralarda çeşitli kanıtlara bakılarak bunlar anlaşılmıştır. Dicle nehri çevresindeki mağaralarda bunların esintileri bulunur. Diyarbakır’ın şehir merkezinde ise MÖ 3000 yıllarında Hitit ve Hurri- Mittani uygarlıkları yaşamışlardır. Bunların yanı sıra da şu uygarlıklar bölgede egemenlik kurmuşlardır;
- Asurlular
- Urartular
- Aramiler
- Medler
- İskitler
- Persler
- Makedonyalılar
- Selevkoslar
- Ermeniler
- Romalılar
- Sasaniler
- Emeviler
- Abbasiler
- Selçuklular
- Artuklular
- Eyyübiler
- Moğollar
- Osmanlılar
Görüldüğü üzere oldukça uygarlıktan bahsetmek mümkündür. Bunların da birçok kalıntıları bu şehre yansımıştır. Tarih kokan bu şehrin her mekanı da görülmeye değerdir.
Diyarbakır da ilk durağınız Ulu Cami olmalıdır. Bu cami Diyarbakır kalesinin surları üzerinde bulunur. Harput kapısı ve Mardin kapısını da birleştirir. Anadolu’nun en eski camisi olan bu mimari 639 yılında buraya egemen olan Araplar tarafından kiliseden camiye dönüştürülmüş bir mekandır. Sonrasında da farklı devletlerin himayesine girerek onarımlar geçirmiştir.
Hasanpaşa hanı ulu caminin doğu giriş kapısında yer alır. Osmanlılar tarafından alındıktan sonra Sokullu Mehmet paşanın oğlu tarafından yapılan bir mimaridir. Daha o dönemde de birçok yabancı ülke tarafından beğenilen bir mekandır.
Malabadi Köprüsü Batman – Silvan yolu üzerindedir. Ayrıca Silvan sınırlarına dahildir. Artuk Beyliği zamanında Timurtaş Bin-i İlgazi yaptırmıştır. Renkli taşlarla inşa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmış tarihi yapıdır. Dünyadaki en geniş kemere sahiptir. Üç bölümden oluşur ve bu bölümlerde farklı uzunluk ve kırıklı hatlar vardır. Fatih Paşa Camii Diyarbakır’ın ilk Osmanlı dönemi camisidir. Dönemin valisi Bıyıklı Mehmet Paşa yaptırmıştır. Etrafında medrese ve hamamlar yer almaktadır. Korumaya alınmış bir tarihi eserdir. Nebii Camii Akkoyunlu dönemine ait tek kubbeli yapıdır.
Seman Köşkü diğer adıyla Gazi Köşkü Akkoyunlu mimarisidir. Mardin Kapı dışarısında yer alan bir yapıdır. Diğer bir yapı olan Şeyh Mutahhar Camii yine Akkoyunlu dönemine ait olup Kasım Bey tarafından yaptırılmıştır. Dönemin en önemli eseri olmakla beraber Şeyh Mutahhar’ın mezarının arsasına yapılmıştır. En önemli yapısı Dört Ayaklı minaresidir. Taş sütun dört köşeli inşa edilmiştir. Türünün tek örneği olma özelliğine sahiptir. Parlı Safa Camii çok minareli bir yapıdır ve ona ün kazandıran da bu özelliğidir. Tek kubbeli ibadethanesi de sekizgen ve üçgen çinilerle bezenmiştir. Girişte sivri kemerli bir kitabesi bulunur. Camide bulunan bir bitki etrafa mistik kokular verir.
Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, Ulu Camii yakınlarında bulunur. Müzede tunç, prehistorik, Urartu, Bizans, Selçuklu, Osmanlı, Asur, Helenistik, Akkoyunlu ve Artuk dönemlerine ait tarihi kalıntılar bulunmakla birlikte bölgede halen kazı çalışmaları sürmektedir. Keçi Burnu Mardin Kapısı doğusunda yer almakla birlikte yontulmuş bir kaya üzerine konumlandırılmıştır.
Diyarbakır Ulaşımı
Her ilçeye gitmekte olan otobüsler mevcut olup bunun yanında taksi ve dolmuşlar vardır. Ulaşım ağı doğu projesi sonrası daha düzenli bir hal aldı. Ulaşımı oldukça kolaydır.